Bütün toplumlar zaman ilerledikçe çok hızlı bir şekilde yaşlanmaktadır. Bu durum da yaşlı nüfusun toplam nüfus içerisindeki oranının artmasına neden olmaktadır. Yaşlılıkla ilgili projeler de ancak bu konu hakkında bilimsel çalışmalar yapılarak gerçekleştirilebilir. Yaşlılık artık üzerinde çalışılması gereken ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunlar çok çeşitli olmakla birlikte en önemlisi kişinin yaşlandığında nerede kalacağı sorunu yani barınma sorunudur. Birçok ülkede ve Türkiye'de de bu sorun birtakım kurumlar vasıtasıyla çözülmeye çalışılmıştır. Huzurevleri ve yaşlı bakım evleri bu kurumlardandır. Bu tür kurumların açılması da birtakım farklı sorunları beraberinde getirmiştir. Huzurevlerinde ve yaşlı bakım merkezlerinde uyum problemleri karşımıza çıkmıştır. Özellikle Türkiye gibi Prens Sabahattin'in tabiriyle cemaatvari toplumlarda yani ataerkil toplumlarda yaşlının statüsü çok yüksektir. Yaşlı ömrünün büyük bir bölümünü ailesinin yanında geçirir fakat geleneksel geniş aileden modern çekirdek aileye geçişle birlikte bu durum yani yaşlının statü durumu giderek azalmıştır ve yaşlı artık yük olarak görülmeye başlanmıştır. Durum böyle olunca da ülkemizde de huzurevlerinin sayısı ve yapısı değişerek çoğalmıştır. Devlete bağlı huzurevlerinin yanında, birçok ilimizde vakıflara bağlı huzurevleri açılmaya başlanmıştır. Esasında bu çalışmanın amacı devlet huzurevlerinde kalan yaşlılar ile vakıf huzurevlerinde kalan yaşlılar arasında bazı değişkenler açısından anlamlı bir fark olup olmadığını incelemektir yani bir nevi durum tespiti yapıp bu kapsamda tedavi edici çözüm önerileri sunmaktır. Yaşlılık konusu bu çalışmada sosyolojik olarak ele alındığı için de burada durum tespiti yapılmış ve çözüm önerilerine yer verilmiştir.
Bütün toplumlar zaman ilerledikçe çok hızlı bir şekilde yaşlanmaktadır. Bu durum da yaşlı nüfusun toplam nüfus içerisindeki oranının artmasına neden olmaktadır. Yaşlılıkla ilgili projeler de ancak bu konu hakkında bilimsel çalışmalar yapılarak gerçekleştirilebilir. Yaşlılık artık üzerinde çalışılması gereken ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunlar çok çeşitli olmakla birlikte en önemlisi kişinin yaşlandığında nerede kalacağı sorunu yani barınma sorunudur. Birçok ülkede ve Türkiye'de de bu sorun birtakım kurumlar vasıtasıyla çözülmeye çalışılmıştır. Huzurevleri ve yaşlı bakım evleri bu kurumlardandır. Bu tür kurumların açılması da birtakım farklı sorunları beraberinde getirmiştir. Huzurevlerinde ve yaşlı bakım merkezlerinde uyum problemleri karşımıza çıkmıştır. Özellikle Türkiye gibi Prens Sabahattin'in tabiriyle cemaatvari toplumlarda yani ataerkil toplumlarda yaşlının statüsü çok yüksektir. Yaşlı ömrünün büyük bir bölümünü ailesinin yanında geçirir fakat geleneksel geniş aileden modern çekirdek aileye geçişle birlikte bu durum yani yaşlının statü durumu giderek azalmıştır ve yaşlı artık yük olarak görülmeye başlanmıştır. Durum böyle olunca da ülkemizde de huzurevlerinin sayısı ve yapısı değişerek çoğalmıştır. Devlete bağlı huzurevlerinin yanında, birçok ilimizde vakıflara bağlı huzurevleri açılmaya başlanmıştır. Esasında bu çalışmanın amacı devlet huzurevlerinde kalan yaşlılar ile vakıf huzurevlerinde kalan yaşlılar arasında bazı değişkenler açısından anlamlı bir fark olup olmadığını incelemektir yani bir nevi durum tespiti yapıp bu kapsamda tedavi edici çözüm önerileri sunmaktır. Yaşlılık konusu bu çalışmada sosyolojik olarak ele alındığı için de burada durum tespiti yapılmış ve çözüm önerilerine yer verilmiştir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 53,60 | 53,60 |
2 | 27,34 | 54,67 |
3 | 18,58 | 55,74 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 53,60 | 53,60 |
2 | 27,34 | 54,67 |
3 | 18,58 | 55,74 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 53,60 | 53,60 |
2 | 27,34 | 54,67 |
3 | 18,58 | 55,74 |